2016 biterken...
Bir yılı daha acısıyla tatlısıyla -daha ziyade acısıyla- geride bırakıyoruz bugün. Yıla güzel düşüncelerle başlayamıyorum ne yazık ki. İlk kez bu kadar karmakarışık hissediyorum bile diyebiliriz. Bir şeyler daima düzenli ve planlı gibi görünüyor ama her seferinde istediğimden daha farklı şeyler oluyor. 2016'yı çeyreklerine ayırarak anlatayım; 1. Çeyrek (Ocak-Mart) Güzel başlamadı, ilk günden itibaren bir şeylerin ters gideceği belliydi. Birilerinden kaçarak başladığım ilk çeyreği, başkalarından kaçarak bitirdim. Güzel şeyler olmadı mı? Elbette oldu ama dönüp bakınca hatırlayabileceğim kadar kayda değer bir şey olmamış sanırım. 2. Çeyrek (Nisan-Haziran) Bazı şeylerin kafamda oturmaya başladığı dönem. Artık kendi başıma olduğumu, İstanbul gibi bir yerde ayakta durmaya çalıştığımı fark ettiğim dönem. Yalnızlığa gereken önemi vermediğimi düşündüğüm kadar, yalnız olmayı istemediğim bir zaman aralığı. Eskiden çay bile demlemeyi bilmeyen kızın tek başına ev taşıyabildiği, bir